hesabın var mı? giriş yap

  • "gamzedeyim deva bulmam" şarkısında geçen gamzedeyim sözünün gamzenin içinde bulunma hali diil (bu ne demek lan), dert anlamındaki gam ile zarar gören anlamındaki zede kelimelerinin birleşimi olduğunu öğrenmek (bkz: gamzede).

  • -bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu ispatlamak üzere çalışmaya başlar. ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız onu yapmak üzere çözümü bulmanıza yardım etmek için çalışmaya başlar.

    dr. david j. schwartz

  • mart 2014'te akp'ye oy vereceğini açıklamış, aralık 2014'te cumhurbaşkanlığı kültür sanat ödülü (bu da ne haltsa? bir taraflarından uydurdular herhalde cb'nin eli boş kalmasın diye) almış yazar.

    ülke bir garip yer oldu, kimse utanmıyor.
    adam demiyor ki mesela "lan daha kaç ay önce bize destek açıklamış yazara ödül veriyoruz, biraz çok belli olmuyor mu?". demiyor işte.

    murathan mungan'dan bir kez daha gelsin o vakit: türkiye'de her şey olursunuz ama rezil olamazsınız.

  • haberin yanında pkk destekçiliği kriterlerini de net bir biçimde belirtirlerse destekleyeceğim uygulamadır.

    pkk destekçiliği tanımınız nedir? vatandaşlıktan çıkaracağınız adamların pkk destekçisi mi yoksa iktidar muhalifi mi olduğunu nereden bileceğiz?

    ilk adım olması açısından sizlere kanıtlarıyla birlikte ilk listeyi sunuyorum:

    -beşir atalay: öcalan’ın mesajları bizim de düşüncemiz
    -mehmet metiner: öcalan türkiye'nin demokrasisine katkı sağlıyor
    -yalçın akdoğan: öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var
    -yiğit bulut: öcalan ortadoğu’da türkiye’nin önünü açıyor
    -bülent arınç: dağa çıkışlar daha nitelikli bir hal aldı
    öldürmek için dağa çıkmıyorlar
    öcalan'ı da zor duruma düşürdüğünüzü bilmiyorsunuz
    -sadullah ergin: öcalan bölgenin reel politiğini daha sağlıklı değerlendiriyor
    -yasin aktay: öcalan dünyanın geleceğini iyi okuyor
    -etyen mahçupyan: öcalan’ın çok geniş bir prestij alanı var. nadir insanlardan birisi
    -nihal bengisu karaca: öcalan çıktı geleceği gösteren bir konuşma yaptı. eğer öcalan'ın nevruz'da uzattığı eli havada bırakırsa bunun vebali altında kalırız
    -emre aköz: pkk bir terör örgütü değildir

  • her şeyden önce çok fazla genel biçim hatası var. kelime hataları, harf hataları.. yani bu arkadaş yazdığı tezi okumamış mı yazdıktan sonra. biz yüksek lisans tezini yazarken (fbe matematik anabilim dalı) defalarca defalarca okudum. cümle düşük mü, harf hatası var mı vs diye. benden sonra hocam okudu bulduğu hataları düzelttik. en son enstitüde görevli md yardımcısı da inceledi iki defa da o gönderdi düzeltmeye. en son savunmayı yaptım jürideki hocalar da bir iki öneri sundu düzeltip bastırdım. sonuçta üzerine düşünülmüş özenilmiş ve sıfır hata bir tezim oldu. hocamın da söylediği şuydu zaten: " baştan savma bir tez de yazabilirsin belki ama yarın birisi tezini incelediğinde veya atıf yapacağında güler, alay konusu olursun "

    yani söylemek istediğim bu tezi yök sistemine girene kadar kimse okumamış mı yav? hiç mi düzeltme almamış, danışman hoca okuyup evladım şu şu hatalara bak böyle iş olmaz dememiş mi.

    edit: inceledikçe sıkıntı çıkıyor. ingilizce ifadeler hatalı, büyük harf i kullanımı. tezimi çıkarıp inceleyim de moralim yükselsin*

    edit 2: doktoraya 2015 yılında başlayıp 2015 yılında bitirmiş görünüyor üniversitedeki eğitim bilgilerinde. bu nasıl mümkün olabiliyor ya? o kadar dersi 2 dönemde almak üstüne üstlük bunları yaparken tezi de yazmak ve yeterliliği geçmek... (bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)

  • yalan yanlış bilgilerde bugün “roger that” kalıbının nerden geldiği var. yok efendim roger adında pilot varmış, telsizi bozukmuş vs... vs... vs... hadi bir yerde okudun inandın, kaynağını da koy biz de görelim. ya da her okuduğuna inanma basit bir google araması yap teyit et o bilgiyi. ben de bu arkadaşın entry’sinden sonra olmaz öyle saçma şey (bkz: ilker canikligil) dedim ve araştırdım. bakın roger that kalıbı nerden geliyormuş.

    öncelikle roger that ne demek? telsiz konuşmalarında karşı tarafın sizin mesajınızı aldığı anlamına gelir. mesajı alması onayladığı anlamına gelmez. burdaki önemli kelime mesajın alınmış olması yani ingilizcesi “message received”.

    telsizden de önce iletişimin mors alfabesi üzerinden döndüğü dönemde 2 kişi iletişim kurarken, biri diğerine bir mesaj gönderdikten sonra mesajı alan kişi mesajı aldığı bilgisini karşı tarafa “received” kelimesini uzun uzun kodlamamak için sadece “r” harfiini kodlarmış. yani siz mors kodu ile karşıya uzun bir mesaj gönderdiniz karşıdan da size sadece r harfi kodu geldi mi anlardınız ki mesajınız ulaşmış.

    roger nerden çıktı derseniz; özellikle askeriyede karışıklıkları engellemek için harflere çoğunlukla yunan alfabesinden kelimeler tanımlanır. örnek vermek gerekirse;
    a = alfa
    b= bravo
    c = charlie (berlindeki meşhur charlie check point burdan gelir. kontrol noktası c anlamında.)
    (bkz: fonetik alfabe)

    bu kelimeler genelde uluslararası kabul edilir ama zaman içerisinde bazı harflerin tanımı da değişmiştir. nedeni de bazı kelimeler farklı dillerde okuma ve anlam karışıklığı yarattığı için değiştirme ihtiyacı doğmuştur.

    r harfi de bunlardan biri. r şu anda okunuş olarak romeo’dur ama geçmişte roger’dı. hatta ondan önce de richard’mış. neyse mors kodlu günlerde 2 kişi aralarında şöyle konuşurlardı;
    x: mesajı gönderdin mi? (did you send the message?)
    y: evet(yes)
    x: karşı taraf roger’ladı mı? (yani bize aldıklarına dair r harfini kodladı mı) did they roger that?
    y: evet (yes)

    işte roger that kalıbı burdan ortaya çıkmıştır. morstan sonra 2 yönlü telsiz teknolojisi devreye girdiğinde bu aletleri kullananlar zaten uzun süredir “roger that” kalıbını kullanmaya alışık oldukları için kullanım da aynen devam etmiştir.

    menbaı

    edit: vay arkadaş 2019'un sosyal medyada en çok paylaşılan ekşi sözlük entryleri arasına benim bu entarim de girmiş. ilgi gösteren paylaşan herkese teşekkürler... nice mutlu yıllar...

  • üst edit: elazığ'da erdoğan'a "açım" diyen kadın valilik'te konuştu:" beni yanlış anladılar, cumhurbaşkanımızdan allah razı olsun." açım demenin neyi yanlış anlaşılr be teyzem. sende haklısın tabii. pr çalışması ile imaj düzeltmek lazım haliyle!link

    elazığ'da yaşlı bir kadın cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'a açım diye sesleniyor. 'açım' kelimesinin anlamını bilmemiş olacak ki yanındakilere soruyor gibi anlamını. yanında keyif çayı olsa 'bana biraz abartı gibi geldi bee, al keyif çayı iç' diyecek ama çay yok!

    halk aç, çaresiz, umutsuz, işsiz ama biz uzaya çıkıyoruz! yersen tabii...

  • fda tarafından tam kullanım onayı verilen aşı.

    bugüne kadar bazı aşı karşıtlarının argümanlarından biri olan; aşının deney aşamasında olduğu, aşı olanların denek olduğu, tam onay çıkamadığı gibi iddialar da çökmüş oldu. artık aşının acil kullanım onayı değil tam onayı var.

    yapılan açıklamaya göre tam onay değerlendirmesi 44 bin insan üzerinde yapılan klinik deneye dayanıyor. amerika'da 200 milyondan fazla doz pfizer biontech aşısı yapılmış durumda halihazırda.

    kaynak.

  • 2002'de kutuplaşma yoktu. ülkenin tek ortak düşmanı pkk idi. şimdi herkes birbirinden nefret ediyor.

  • içişleri bakanına haber vermedik diyorlar açık açık tüm sistemin çürümüşlüğünü bu kadar güzel özetleyen bir şey yoktur, adnan denen sapığın ne halt olduğunu biz 90'lar ergen ve gençleri; okullarda, din öğretmenleri ya da sağ görüşlü öğretmenler, idareciler tarafından bedava dağıtılan aptal kitaplarından biliyoruz. bu kısımda yeni bir şey yok ama tek yeni bir şey var, o da bi bakanın yapılacak operasyonları önceden ilgili şahıslara bildirmesi konusunun bir alışkanlığı olmuş olması ki bu tarz bir konuda dönemin istanbul emniyet müdürüyle de kavga etmişlerdi, "size bilgi verince adamlar kaçıyor" gibi bir söz etmişti müdür. işte bu bahsi geçen içişleri bakanı, ülkede değil bir daha siyaset yapmak, hapisten 1 gün bile dışarı çıkmaması gereken birisi. böyle bir fotoroman içişleri bakanı da gördü bu ülke.