4801 entry daha
  • s&p türkiye'nin notunu yükseltmiş. halbuki bu başlığı okusalar ekonominin ne kadar kötü yönetildiğini görürlerdi. cahillik işte.
  • ankara'da meşhur 4 harfli bir pastane zinciri var. bunun sattığı kremalı ekler fiyatının değişimini fotoğraflarla koyayım da belki bakanlığımıza faydası olur.
    2022 yılının mart ayında kilosu 79 lira olan tatlı, 2024 yılının mayıs ayında 580 liraya satılmaya başladıysa, 2 yıllık enflasyonumuz kaçtır ?
    aynı süre zarfında dolar 2.2 katına çıkmışken, basit bir kremalı pasta fiyatının 7.25 katına çıkması hakkında ne düşünüyorsunuz ?

    mart-22

    mayıs-24
  • geçen sene nisan ayinda (2023) bir yatak aldik. fiyati suydu

    aldigimiz dukkan surekli mail gondererek “bunu da alir misiniz?” diye sorup duruyor. bugun bi baktim, bizim yatak sahbaz olmus.
    bulls on parade

    altin, dolar, hepsi hikaye. mese yataga gel memedim. hadi gel. sari lira verecegim.*
  • mevcut durumda kimse birşeyi üreterek kazanmanın derdinde değil aksine herkes zamanında satın alarak kâr etmenin derdinde (çünkü herkesin parasının olduğu varsayımı hâkim). artık nasıl bir kafaysa üretmediğin şeyi daha da erken ve fazla tüketerek kâr edeceksin... niye? ucuzdan alacaksın, pahalıdan satacaksın, bildiğin esnaf fırsatçılığı yani. 13. asır tüccarı kafası budur işte, vizyona bak...

    mehmet şimşek'in buna itirazı var mı peki? yok. devlet müsrifliğine dokunmak yok. burjuvaya dokunmak yok. al-satçılık dışında ekonomik faaliyet zemini inşaa etmek yok. üretimi teşvik, istihdam, inovasyon yok. sınıflar arası makası kapatma derdi yok, kontrollü servet transferine dur demek yok. ülkeyi tüketim ekonomisinden döndürme kaygısı yok.

    özetle şimşek'in akp'nin ekonomik ve sınıfsal tercihlerini değiştirme çabası yok. herşeyden önce öyle bir kastı yok zaten.

    paşam bunlar olmadan eldeki daracık alanda, felaketin sebebini ortadan kaldırmadan felaketin kendisini tedavi etmeye çalışıyor.

    yersen...

    biri de çıkıp demiyor ki "aga bu nedir?"

    mehmet şimşek -nah buraya yazıyorum- boş kümedir, etkisiz elemandır, uyuşturucudur, ağrıyı azaltır ama kansere çare olamaz.

    mehmet şimşek, tam da bu hale gelmemizin müsebbibi olan aksiyonların adamıdır. ateşe döktüğü su, yenisini yakmak içindir. ekonomi biraz toparlasındır ki, kaldığı yerden akp ekonomi politikası devam edebilsindir.

    mehmet şimşek, krallığa dadanan vebanın adamıdır.
  • bu adamın olmadığı senaryoda enflasyon %150 olduğunu varsayarsak şu an %70 olması başarıdır. türkiyeyi hiperenflasyon gibi büyük bir bataktan çıkarmıştır.
    fiyat artışları da yerellerin arsızlığını kırdıktan sonra dizginlenecektir.
    konut ve otomobil lobisine bakmadan doğru işler yapmaya devam sayın bakan.
  • ilk geldiğinde şöyle düzeltecek, böyle yapacak deniyordu beklentileri boşa çıkardı. bir önceki yönetimi eleştriyordu onlardan çok farklı bir şey yapmadı. belli bir itibarı vardı bu görevi kabul ederek itibarını zedeledi. tayyip erdoğan da güzel kandırdı kendisini. mehmet şimşek'e kimse karışmıyor ama sözlerini yerine getiren yok. adam söylemekten öteye gidemiyor. sanki ekonominin başında değilde dışarıdan bir ekonomist gibi.
  • mehmet şimşek ekonomiyi düzeltmeye değil daralan rantı genişletmeye çalışıyor. bu hedef uğruna hamleler yapıyor. gelin görün hazır para ekomomisi yaratılamıyor. tam yaratacak ticaret yapılacak fiyatlar uçuyor para yok oluyor. mayıstan sonra diyor hep "onlara".bize değil yani onlara. üretmeden para bekleyenlerin ve yine üretmeden zarar etmekten yılanların homurtularını susturmaya çalışıyor. memuruna emeklisine zammı bile ekonomik sirkülasyonda bir iki puan büyümeyi yaratabilmek için yapar eğer yapabilirse. amaç büyüklere kaz için tavuk esirgememek. iki puan verip on puanlık elli puanlık servet yaratmak "onlara".ama gelin görün ki bu lokale ne versen dipsiz kuyu gibi yutuyor. bir sirküle ekonomiyi bile sağlayamıyor. dağıtılan para elden ele büyüyerek son ellere ulaşamıyor. küçülüyor hatta yok oluyor. sahi o arada noluyor bu paraya? dipsiz kuyu gibi töbe est. buradan ekmek çıkmayacağını yakında anladıklarında servet operasyonları başlar. hazır yapılmışı var ekonomisi'ne geçerler. pamuk elleri diğerinin cebine girer. çünkü bunlar iş bilmez.yatırım bilmez. çalışmayı üretmeyi istihdam yaratmayı sevmez.güvenli bulmaz. çökmeyi severler çökmeyi güvenli bulurlar. gelinen noktada tüm bunların adresi artık "lokal" değil "onlar".

    edit: imla
  • iyiden iyiye kötüye giden ekonomimizde toplumda kemerleri sıkma talebini, kapitalistlere değil halka yöneltmeye devam eden bakan.

    günümüz toplumunun talebi şöyle bir paradokstur: kemerleri sıkması gereken, amacı zenginleşmek olan taraf değil, amacı ihtiyaç maddeleri olan taraf olmalıdır. sermaye sahiplerinin ihtiyaçlarından "fedakarlık" edip bu sayede kapitalist oldukları şeklindeki hayale gelince, modern iktisatçıların sorumluluk duygusuna sahip olanları tarafından terk edilmiştir. işçinin tutumlu olması istenir, tasarruf sandıkları vb. üzerine büyük yaygaralar kopartılır. öyle ki işçiler, memurlar, emekçiler yaşlılıklarında ya da hastalık, kriz vb. durumlarında devlete yük olmasınlar. kısacası mehmet şimşek gibi kasanın anahtarlarını elinde tutanlar, kapitalistin başına asalak kesilecekleri yerde işçi sınıfının cebine göz dikerler ki kapitalistler için kemer sıkıp onların üretim masraflarını azaltsınlar.

    öte yandan hiçbir ahlaklı iktisatçı halkın bu talebe uyması, bunu bir kural olarak benimsemesi halinde, bunun halkı, sermayeyle alışverişinde, tek amacı en hayvansal minimum ihtiyaçlarını gidermek olan bir varlık düzeyine düşüreceğini inkar etmez. yaşamını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu ürünleri elde etmek yerine, zenginliği amaçlayan halk, demek ki zenginleşememek bir yana bu elindekileri de kaybedecektir. çünkü kural olarak, çalışmanın maksimuma çıkartılıp tüketimin minimuma indirilmesi, yani kemerleri sıkmanın ve para kazanmanın en üst düzeyi çalışan ve üreten halkın maksimum emek için minimum ücret almasından başka bir şey değildir.

    halkın çabalayıp kendini sıkmakla ulaşabileceği sonuç, kendi emeğinin ortalama üretim maliyeti düzeyini ve dolayısıyla emeğinin fiyatını düşürmektir. irade, fiziksel güç ve dayanıklılık, açgözlülük vb. sayesinde dolaşım aracını paraya dönüştürmeyi başarması ancak istisnadır. işçi sınıfının ve onun genel varoluş koşullarının bir istisnası…
  • kendisi dünyanın en rahat maliye bakanıdır. kimse yaptığı işleri hesabını sormamaktadır. içinden geçilmiş ve darmadağın edilmiş bir ekonomiyi düzeltmek için kurtarıcı olarak atanmıştır. kendisi isimden öte bir şey değildir. tek avantajı ekonminin iyi olduğu dönemlerde bakanlık yapmış olması yurtdışı piyasasında kendisine olduğu varsayılan güvendir. bunda vatandaşı olduğu ülkenin payı varmıdır tartışılır. yaptığı icraatlar zaten uzun zamandır sosyal medyada dillendirilen tasarruf tedbirlerini uygulamaktır. peki kendisi yerine bu uygulamaları nurettin nebati yada lütfi elvan bilmiyormudu ?

    gelelim uygulamalarına. tasarruf tedbirleri diye sürekli dillerde dolaşan meseleye. tc merkez bankası görev zararı 2023 yılında 818 milyar tl. bu görev zararı 2022 yılında 93 miyar tl kar. arada 900 milyar tl den bahsediyoruz. herkesin malumu olduğu üzere bu para seçimin kazanılması için harcandı. sen bunu çıkıp açıklamadıktan bu zararın kaynağının ne olduğu söylemedikten sonra hiç bir inandırıcılığın yok. faiz artıralım , tüketimi azaltalım, enflasyon nasılsa düşer diye düşünüyor.

    1- togg için ayrılan paranın bu görev zararındaki payı nedir?
    2-kkm için ödenen paralar bu görev zararının neresinde yer alıyor?
    3- mevduat fonunda yer alan şirketlere ayırlan payın bu zararın ne kadarını karşılar ?
    4- hasta garantili hastanelere ne kadar para harcanıyor? acaba biz girtmediğimiz hastanelerin, çekilmediğimiz tomografilerin, mr ların parasını ödüyormuyuz?
    5- seçim yatırımı olan erken emeklilik için ülke olarak ne kadarlık bir külfetin altına girdik.

    merak ediyorum bu soruları çıkıp kendini göreve getiren makama soracak yüreği ve yeteneği var mı ? yurtdışında para dilenmeye gideceğine önce bu soruları sorup cevapları çıkıp televizyonda bağımsız bir programda karşısına 5 gazeteci alıp yanıtlasın kendisine güvenelim.

    uygun bir zamanda bir gece yarısı kararnamesi ile görevden alınacak kişidir. şu anda görevde olmasının tek sebebi mevcut iktidarın kendisini piyasalara son şans olarak lanse etmesi ve rica minnetle göreve getirmesidir. mevcut durumda yaptığı yapısal bir değişiklik yoktur. yaptığı şey kanayan yaranın üzerine baskı uygulamak, kanamayı azaltmaya çalışmaktır. damarı tamir etme gibi bir derdi yoktur. kemal derviş bankacılık denetleme kurulunu kurulmasını sağlayarak yapısal reformların temelini atmıştır. ekonomi iktidarın elinde helede başkanlık sistemi ile iyice oyuncak olmuştur. ekonomi yönetimi bağımsız olmadığı sürece yerine kim gelirse gelsin değişen bir şey olmayacaktır.

    yapısal reformlar şarttır. bunların başında kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü gelmektedir. bunu severek ve isteyerek yapmaz isek ımf farklı metodlarlar bize yaptıracaktır.
  • yakın bir gelecekte göklerden gelen bir kararla affa mazhar olacağını düşündüğüm şahsı muhterem.
114 entry daha
hesabın var mı? giriş yap