insana iyi gelen mağazalar
-
boyner, lcw, bim
-
miniso
her şey beni al eve götür diyor. -
bir erkek olarak tabii ki
penti
...
ne yapıyım lcw ye gidip süveter terlik mi bakıyım -
bisiklet. gereksiz bir mutluluk hormonu salgılatabiliyor.
-
yves rocher, loccitane gibi hem minik hem albenili ambalajların olduğu, kokuları güzel ürünlerin satıldığı mağazaları seviyorum.
-
(bkz: boots) tabiki. aldıklarıma bakınca bile mutlu oluyorum. bazı insanlar boots kadar bile mutluluk veremiyor utanın.
-
en son gittiğim ingolstadt da ki outlet village, gerçek bir outlet açık hava tasarımı avm değil , saatlerce günlerce gezebilirim.. burada ki adı outlet ama geçirmasyon yerlerden değil
-
-
türk alman kitabevi
-
önceki gün aradığım ürün için, eski bir pasajı gezdim. çok güzel değil mi, o eski hanlar, pasajlar? avm'lerin o statik elektrik yüklü beyaz ışıklı ortamında, gözüne far tutulmuş tavşan gibi gezmek yerine pasaj gezmek büyük bir ayrıcalık değil mi?
hepsi yılların esnafı, atmışlar birer sandalye kapı önlerine dükkandan dükkana sohbet ediyorlar. yaşlı amca, "buyur evladım, ne bakmıştın?" diye nazikçe yardımcı olmak istiyor. pos kullanmayı bilmeyen satıcı teyze, diğer dükkandan "murat, oğlum, gel hele şu parayı çekiver" diye iki dükkan ötedeki daha genç bir esnafı çağırıyor. işte böyle böyle romanlara konu oluyor bu insanlar.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap